sonsuz yaşam korkusu üzerine.


fakat. sonra adam uykuya daldı—- uyku bir çeşit bedenden ayrı yolculuk etme durumudur, derler. bir et kütlesinden oluşan bedenini bir yere parkedip ruhunu alıp gidersin. sonra tekrar gelip o bedeni hareket ettirip kaldığın yerden devam edersin. araba gibi. ama onun için öyle olmadı. uykuya dalan adamdan bahsediyoruz. geri geldiğinde bedeni çalınmıştı. bu işle uğraşan birileri varmış. yeni bir örgüt. ölmemiş-ama-ruhsuz-bedenlerin peşindeler. laboratuvarlarında kullanmak için topluyorlar. bunun için özel bir teknik geliştirmişler. açık alanda uyuyakalan insanları avlıyorlar. otobüs durağında uykuya dalan bu adam da tam aranan cinsten.

bedenini çaldıran adam sonsuz boşlukta kaldı.”ölüm” dedi. bedenin yoksa ölüm nasıl olacak.
bir beden lazım ölmek için. savaş uçakları köyü bombalar, etrafa parçalanmış bedenler saçılır. ölümler olur. asansörün boşluğuna düşüp yere çakılır dikkatsiz işçi. birkaç saat sonra yanında hafiften pıhtılaşmış bir kan kümesi birikir. ölüm olur. veya ani değil öyle, çürüyüp giderek. 80 yaşında yatağında cildi büzüşmüş olarak. bir elveda.

….
when I’d still had a body.
….

ölümü çok takmaya başladım galiba. taptaze bir sendrom. James bunun için 30 yaş sendromu dedi. benimle beraber sınıftaki öteki yabancı. geçermiş. evet 20 gün önce 3.0 sürümüne geçtim. yaşlanma.

yavaştan geçmişin bazı bölümleri bulanıklaşıyor. geçmişim denize dökülmüş gibi. birazı yüzüyor. birazı batık-kayıp.
anılarım var ama imgesel. başlangıç noktası şu galiba. erzurum’un yaylasında büyük bir kayanın üzerinde kayadaki yosunlar koparılıyor. bu kadar. öncesi ve sonrası yok. neden o detay?

istanbul var. düşündüğümde dağınık bölümler var. bir kısmı….
kopar….c
ne.

bir yerde hayatım sona ermiş gibi. ama tam olarak nerede. kestiremiyorum.

ne zaman bu ülkeye geldim?

türkiyeli değilim artık, asyalı, koreli hiç değilim. hiçbir yere bağlı değilim. sorumluluk yok, nefret yok, önyargı yok, …
serbest salınım.
tarafsız sahada oynanacaktı maç.
ama beklenmeyen şeyler oldu.
….

K-k-h: 6 (2016 yılı planlar)


Yılın ilk k-k-h güncesiyle merhaba.

Umarım önceki yılı dilediğinizce geçirmişsinizdir… Benim için durum idare eder. Not so bad, not so good. 2016 yılına da 2015 gibi Seul’de girildi…

Yeni yıl ile birlikte revize edilmiş planlar şu şekilde;

Her ay iki kitap okunacak.

»»Ocak 2016: 1- Haruki Murakam – Blind Willow Sleeping Woman & 2- Thomas Friedman – Lexus and the Olive Tree

»»Şubat 2016: 1- Blaine Harden – Escape from Camp 14 & 2 – ?)

Her hafta en az yeni bir insan ile tanışılacak, hikayesi dinlenilecek. Bu kişi mümkün olduğunca farklı kesimlerden seçilecek.

»» Bu haftaki (Ocak 1. Hafta) konuğumuz, Austen. Amerikalı bir asker. Benden 3 yaş daha genç. Geçici bir süre için Seul’de. Hikayesinin ilginç yanı İslam’a ve Arapçaya olan ilgisi. Muhtemelen eşinin Mısır’lı olmasının bunda payı fazladır. Çantasında küçük bir Kur’an-ı Kerim taşıyor. Sahi ben hiç çantamda taşıyacak kadar kutsal kitabıma bu kadar yakın oldum mu?

Her 2 yılda yeni bir dil öğrenilecek. İlerleyen yıllarda bu süre önce 5 yıla daha sonra ise 10 yıla indirgenecek. En sonunda ise sıfırlama işlemi ile eldekiler teslim edilecek.

»»2016 yılını da 2015 gibi Koreceye ayırıyoruz. Zor kısmı aşıldı. Küçük bir eforla süreç tamamlanabilir…

»»2017 yılı için dil arayışına girilecek….

….

Anın özeti:

Kitap: Haruki Murakami’nin Blind Willow Sleeping Woman adlı öykü kitabı çok etkileyici. Murakami okumaya başlamak için ideal.

Müzik veya Animasyon veya Tarih veya Kültür:

Kharname… Eşek üzerine Farsça bir çalışma… Çok beğendim.

Tu yî ki Ademî, eşrefê alemî,
Ey bê terbiyeti…
(Kerê Mele Nesreddîn)

 

K-k-h: 5 (Gece Yarısı Sokaktan Gelen Konuşma Sesleri)


Yeni taşındığın bir eve nasıl uyum sağlıyorsun.

Gece yarısı karanlığında, kafanı yeni evinin pencereden dışarı çıkarıp okkalı bir küfür savurduğun oldu mu?

Mesele;

Çok güzel bir ev buluyorsun. Veya bulduğunu zannediyorsun. Fiyat uygun. Manzara güzel. Komşular cana zararsız. Ama öngöremediğin bir detay. Sadece geceleri farkediliyor. Sen de taşındığın ilk gece bunun farkına varıyorsun:

Yola konmuş bir tümsek. Daha teknik terimle bir hız kasisi.

Yokuş aşağı inen arabaların hızlarını düşürmek için konmuş evin önüne. Her gece ani çığlık atan araç sesleri. İrkilerek uyanıyorsun. Bu böyle devam edip gidiyor. Hayatında önemli bir yer almaya başlıyor.

Sonra evine gelen misafirlerine her seferinde o tümsekten bahsediyorsun. Hayatındaki yeri bir dev yatağı oluyor…

Hasan’ın yeni taşındığı evinin önünde bir tümsek varmış. Geceleri arabalar çok ani fren yapıyormuş. Ondan bahsediyor.

Ben de o ani sesleri kaydetmesini söylüyorum. Ani fren sesleri remixi. Biraz ürkütücü olabilir ama etkili bir çalışma olur. Sonra müzik olur belki.

Müzik demişken. Sevdiğim Kore müzikleri çoğalmaya başladı. Kim Kwang-seok diye birinden bahsetmiştim. Eğer henüz dinlemediysen bak lütfen (burada)

Sonra Çığlık‘ın arka planında konuşan insanlar varmış, gördün mü?

“Ölümden korkuyor musun”, diye soruyormuş.

Sahi;

Ölümden korkuyor musun?

 

 

K-k-h: 4 (Beni Ayakta Gömün)


Merhaba sevgili okur. Nasılsın, oldukça tasasız bir hayat sürüyorsun, öyle değil mi. Yoğun duygular yaşıyorsun bazen, sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorsun.

518+vjHgFJL._SY344_BO1,204,203,200_Topluma karışamıyorum sevgili okur. Bazı sıkıntılar var. Duvarlar var. Aşamıyorum.

Sana anlatıyorum. Ama kahrolası senin hakkında da bir fikrim yok. Yine de tüm gevezeliğimi sana kusmaya devam.

Anın özetine geçeyim. Bahsedeceğim şeyler var. Belki ilgini çeker:

Siyaset: Bundan konuşalım ilk olarak. Yunanistan’da kriz var. Türkiye bir büyük ülke olamadığı için sahip çıkmıyor bu köklü medeniyete. Milliyetçi refleks gösteririyor. Aslında milliyetçi olduğunu zannedip ahmaklık yapıyor. 3. sınıf bir Afrika ülkesindeki bir milliyetçilik gibi. Halbuki bayrağımız ve mimarimiz dahil birçok şeyimiz Yunan medeniyetinden ödünç. Hilal&Yıldız; Konstantin bayrağı. Sembolik mimarimiz büyük ölçüde Ayasofya’dan esinlenilmiş. Bizans’tan yani. Kahpe Bizans, Hain Yunan demek ile milliyetçilik olmaz. Sokakta Çinli diye çekik gözlü avına çıkmakla olmadığı gibi.

Kitap; Balkan çingeneleri hakkında şahane bir eser: “Beni Ayakta Gömün: Çingeneler ve Yolculukları”. 90’lı yıllarda Balkan Çingeleri arasında dolaşan Amerikalı bir kadının leziz notları. Kitapta ara ara bahsedilen Çingenece kelimeler, Çingene dilindeki Hint-İranî kelimelerin çokluğu ilgi uyandırıcı. Mesela daj (day diye telaffuz edilir) anne demektir. Kürtçe’nin Kurmancî şivesinde de aynıdır. Dayê der Kürtler.

Müzik; İran müziğini hiçbir şeye değişmem. Her ülkeden bir şey seçmem gerekse İran’dan muhtemelen müziği seçerdim. Veya Farsça’ya dair herşey olsun. Hayır, İran’ı siyaseti hariç (Özellikle Kürtlere karşı dışlayıcı politikası) komple alayım. 🙂

Gogosh dinleyelim bugün. Çok kıymet verdiğim blogger arkadaşım Şehribanu‘nun paylaşımı.

Seyahat; Seyahatya‘da bir tekkeden bahsettik. Bosna Hersek’teki bir mistik tekke; Blagaj. Bektaşiliğe, Kadiri ve Nakşibendîliğe ev sahipliği yapmış. Eğer bir gün yolun Bosna Hersek’e düşerse görmelisin. Mostar’a 12 km uzaklıkta.

Ziwanê Ma; Ger welatek min ê azad jî hebûya ez ê mirovî dewlemendterîn bûya. Lê ne mimkin e. Xûyaye ku hetta wextek dîn ê direj em ê istû xwer biminin.

K-k-h: 3


Hayat: Güney Kore’de Mers salgını var. Zaten tabiatı gereği ürkek olan Kore insanı durumdan endişeli. Metrolarda insanların yarısı maskeli. Öksürsen önünde oturulacak yerlerin hepsi boşalacak gibi.

Seyahat: Seyahatya’da baharatlardan bahsettik. Kıtadan kıtaya baharatların yolculukları. Faydaları ve kısa hikayeleri. İşte İnsanı Seyahat Etmeye Teşvik Eden 10 Baharat.

Endişe: Ortadoğu hakkındaki umutsuzluğumuz büyüyor. Umuda dair bir iki laf edecek birilerini arıyorum.

Başarı: Aylak zamnlarımın birinde çektiğim fotoğraflardan birisi Seul’deki bir sergide sergilenmeye hak kazanmış (buradan).
Gwangjang Traditional Market

Xoş Kelam: Kengî bi zimanê xwe: lirîkên henek klamên  kurdî pir xweşin. Wusa xweşin ku gava bi tenê diminim yanjî diçim serê çiyayê ku bigerim, her tim peyvê an klamana dibejim. Misal ke:

Ez ji xew rabûm, gulfiroşek dî,

Pir gelek şa bûm, gul bi dil didî

Müzik: Kurd Shepherdyane ku şiwanê kurd.
g.gurdjieff û t.de hartmann li ser kurdan bi temamî 5 beste çêkirine. yek ji wan jî kurd shepherd e.

Boy wey li vêr binêre: Kurd Shepherd Melody. Gûhdarî xweş.

Biminin der silametî de…

Xoda Hafîz.

k-k-h


Artık herkes biliyordur; Radikal Gazetesi basılı yayına son veriyor. Hayatım boyunca galiba en çok satın aldığım gazeteydi. Bir zamanlar sırf kitap eki için her Cuma günü Radikal aradığımı hatırlıyorum. Özellikle memleketimde tatilde olduğum zamanlar sıkıntılı oluyordu. Doğan Medya hep ona üvey evlat muamelesi yapmıştı. Götürmüyordu kendisinin gittiği her yere. radikal-kitap-654

Hilali göremedik. Güney Kore’de Ramazan’a Türkiye’den bir gün sonra giriyoruz. Bir de Muson mevsimi geldi; bunaltıcı sıcak ve nemli olacak.

Artık bolca Kore dondurması, bing-su‘dan yemeli. Bu hafta keşfettim.

Güney Kore Dünya Kupası’ndan 1 puanla döndü. Bu arada Dünya Kupası’na dair güzel bir alıntı; Ekmek bulamıyorlarsa futbol topu yesinler. Brezilya varoşlarından birinde duvar graffitisi olarak görülmüş.

Seneye master tezim için bazı tarihi-kültürel şehirleri gezmek istiyorum. Yazd gibi, Saraybosna gibi. Tavsiyelere açığım…

Bu arada Ekmelettin çok tuhaf oldu. Karambole geldik.

Vaktiniz şen olsun, iyi Ramazanlar…

Ve müzik; Lusine Zakarian’ın “Armenian Medieval Spiritual Music” albümünden,  Işığın Sabahı.

k.k.h. 1 | Kısa Kısa Hayat


# Seul’e yılın ilk karı yağdı.

Sıkıcı bir ekonomi dersindeydik. Kampüsteki sonbahar giyinmiş ağaçların üzerine az da olsa beyazlar döküldü.

Dünyanın farklı yerlerinden olan öğrencilerin yarısı hayatlarında ilk defa kar gördüler. Ve onlara ilk kar müjdesini veren de ben oldum; çünkü ekonomi dersi sıkıcıydı. Ayağa kalktım;

‘Sayın profesör, ara verelim, Dışarıda kar yağıyor’ ( Benim için yağmur, Ağlama gözbebeğim, Biraz daha dur….)

the first snow# Kafka’nın Dönüşüm’ünü tekrar okumak için güzel bir bahane ister misiniz:

Luis Scafati tarafından resimlendirilmiş Kafka pek güzel. Türkiye’de Kollektif Kitap tarafından yayınlanmış.

Setteki öteki kitaplar; Gogol’ün Palto‘su, Goethe’nin Faust‘u ve Allan Poe’nin Kara Kedi‘si1591264# Çok kısa bir süre sonra Cinorek’te dostlarımı konuk edeceğim. 

Neden bunu daha önce yapmadım ki. Dostlarımı takipçimle de tanıştırmalıyım. Neyse bunun hakkında fazla bir şey söylemeyeyim, takip et bir sonraki yazı veya ondan sonraki yazı konuk dostlarım tarafından yazılmış olacak.

Böylece Cinorek halka arz edilmiş oluyor.

#Ne dinlemeli şimdi:  

Nerden Geliyor Bu Ademlerin Huyu…. Nerden, Nerden nerden!

Siya Siyabend’den ‘Oğuz Atay abime de bir şey çal…’

– tamam şimdi gidebilirsin-

üstüne bir şey almayı unutma dışarda mevsim falan….