İran Gezi Notları 2 – Urmiye


İran’ın Kürt direnişçi örgütüne yaptığı baskınları protesto için sınır kapısını kapatan büyük protestocu topluluğu aşıp da kapıya vardığımızda, o an karşı tarafa (İran tarafına) geçişimiz mümkün olmadı. Geri de dönemezdik, protestocuların arasına atmış olurduk ki büyük bir provokasyona  sebebiyet verirdi. Mecburen berbat durumdaki Esendere Kapısı’ndaki pek temiz olmayan binasında birlikte mahzur kaldığımız 5 adet gümrük çalışanıyla beraber binadaki iki bankta sızıp kaldık. Sabah olmasına oldu ama o gece bir hayli uzun geçti. Kabuslar  falan… Sabaha ancak geçebildik karşı tarafa, arkamızda ilginç ve bir o kadar tehlikeli bir gece bırakarak.

İran tarafındayız. Soruluyoruz ; ‘Neden kimse gelmiyor?’ (‘Sizin kahrolasıca rejiminizin zülmü yüzünden’ diyoruz içimizden.) ‘Protestocular kapatmış geçiş yok’ şeklinde basit bir cevabımız oluyor.

Sınırın öte tarafında Urmiye şehrine (Türkiye sınırına en yakın Malatya ayarında bir şehir) gitmek için bekleyen taksicilerden bir miktar paramızı İran riyaline çeviriyoruz. (Aman dikkat!  Paranızın tamamını burada bozdurmayın. Ne kadar pazarlık yapsanız da  daha düşük bir ücrete bozarlar). Ve taksi tutup Urmiye’ye doğru yol alıyoruz. ( Burada taksi tutmak gerekir başka türlü araç bulunmuyor).

Bu ilk girişte dil problemi yaşamazsınız. Buranın halkı Kürt ve Azerilerden oluşur ve Kürtleri dahil tamamına yakını Türkçe konuşabilir. Taksicimiz de aynı zamanda Kürt kökenli Türkçe(Azerice) konuşabiliyordu.

Kürt diyarlarında ki savaş kokusu sınırın öte tarafında da devam ediyordu.  Bir  f arkla; birinde zulüm Türk diliyle, diğerinde Acem diliyle. Birinde Arap alfabesiyle, diğerinde Latin alfabesiyle…

Urmiye Şehri, yarısı Kürt (ki buranın Kürtleri ekseriyetle Sünni mezhebindendir), diğer yarısı Azeri (Azerileinin de tamamına yakını Şii mezhebinden). Azeriler bu şehirde ve ülkenin genelinde dehşet şekilde mezhep baskısı üzerine kurulu olan rejimin en büyük sahipleridir.  Şunu da belirtelim ki, ülkedeki dini kurumlar hep Azerilerin elindedir. Bilindiği gibi bu dini kurumlar, cumhurbaşkanı  Ahmedinejad’ın da üstündedir.

İşte bu ahval üzere, Urmiye şehrinde Şiiler (Azeriler) ve Sünniler(Kürtler) kendi ayrı cami ve mescidlerine sahipdirler…

Şehirle ilgili söylenecek belki çok şey vardır; mesela son iki yüzyılda burada yaşayan gayri Müslimlerden ve onlara yapılan soykırımlardan bahsedilebilir. Ama şehir günümüzde pek bir ahım şahım(!) durumu yoktur.

Her ne kadar çıkmasak da, dağcıların ilgisini çeker belki (tabi cesaretleri varsa), bu şehrin batı taraflarında Türkiye sınırına yakın yerlerinde çok güzel manzaralı dağlar olduğundan bahsedildi.

Başta planladığımız seyahat rotamızı tam tersine çevirip, bu şehirde daha fazla oyalanmadan Azerilerin payıtahtı Tebrize yol almak istiyoruz.

B - Urmiye

Urmiye- Tebriz arasını gündüz bir vakitte gitmek lazımdır. Çünkü dünyanın en büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü’nün üzerinden geçilecektir.  Ama gölün durumu içler acısıdır. Son yıllarda hem su seviyesinin düşmesi  ve hem de kirlilik göl için alarm durumu veriyor.

Otobüs ile seyahat ettiğimiz için fazla duramadık buralarda. Ama bu iki şehir arasını taksi ile giderseniz hem gölü daha güzel görmüş olursunuz. Ve hem de gölün öte tarafında çok güze köyler vardır. Oralara da gitme şansınız olur.

Asıl gezimizin başladığı nokta olan Tebriz il ilgili gezi notlarımız için;

İran Gezi Kitabım

 

2 Responses to İran Gezi Notları 2 – Urmiye

  1. Geri bildirim: İran Gezi Notları-1 « Cinorek

  2. Geri bildirim: İran Gezi Notları 3 – Tebriz « Cinorek

Çay içer miyiz!!!!!